Çocuğunuzun Tek Bir Annesi Var!
Özellikle birçok çalışan anne için doğum izninin bitmesi ve işe dönmek beraberinde dünyaya yeni gelmiş bebekle ilgili birçok kaygının da ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Doğum öncesindeki yaşantıya geri dönmek bazı kadınlara iyi hissettirirken bazıları için ise bu dönem bebekle ilgili evde kurulması gereken düzen açısından endişe kaynağı olabilmektedir. Bu endişenin kaynağında çoğu kez bebeği bir bakıcıya emanet etmeyle ilgili şüpheler de yer almaktadır. Özellikle bebeğin anneanne ya da babaanne gibi aileden birine emanet edilemediği durumlarda bu kaygı artmaktadır.
Çocuğun bakıcı tarafından nasıl besleneceği, ne kadar iyi bakılacağı, diğer ihtiyaçlarının ne ölçüde karşılanıp karşılanmayacağı ve çocuğun güvende olup olmadığına dair pek çok endişe annelerin aklında yer almaktadır. Kendisi işe dönmek zorunda olduğu için çocuğunu tanımadığı birisine emanet etmiş olmanın yol açtığı suçluluk duygusu bazı annelerde bakıcıya karşı tavır alma ve ona öfkelenme gibi duygulara yol açabilmektedir.
Elbette çocuğun bakıcı tarafından ne kadar iyi bakılıp bakılmayacağı temel bir endişe nedeni olurken annelerin zihinlerini meşgul eden başka endişeler de yer almaktadır. Örneğin tüm gün uzakta olduğunuz bebeğinizin onun her konuda ihtiyaçlarını gidermeye çalışan bakıcısına sizden daha fazla bağlanması gibi. Bu düşünce birçok anneyi oldukça tedirgin eden bir durumdur. Bebeğinizle kurduğunuz ilişkinin bir başkası ile de kurulma ihtimali anneler için oldukça kaygı vericidir. Birçok annenin aklında “ya ona anne derse”, “ya onu bana tercih ederse, onu daha çok severse” gibi endişeler yer almaktadır. Bu endişelerle baş edemeyen annelerin hem çocuklarıyla hem de bakıcıyla olan ilişkileri, hem de bebeğin bakıcıyla olan ilişkisi zarar görebilir. Çocuklar yeni bir durumla karşılaştıklarında, bu duruma uyum sağlama becerisini ebeveynlerini model alarak ve onların verdiği –çoğu zaman sessiz olan- mesajlarla öğrenmektedirler. Annelerin olumsuz tutumları çocuğun zihninde de bir olumsuzluk olduğu duygusunu uyandırarak çocuğun bakıcıya alışma ve uyum sürecini sıkıntıya sokabilir. Böylesi zor bir uyum sürecinin oluşması da yine işe dönmeyi hayal eden anneler için çocuklarından ayrı kalma durumunu zora sokmaktadır.
Olumsuz düşüncelerden biraz sıyrılıp gerçekçi olduğumuzda biliriz ki bir çocuk kimseyi gerçek annesi yerine koyamaz. Elbette her çocuk başka kişilerle de bağ kuracaktır- ki bu sağlıklı gelişimin de bir parçasıdır. Ancak anne ile kurulan bağ daha anne karnındayken başlayıp devam eder. Gün içinde uzakta olmak demek yok olmak demek değildir. İşe gitseniz de akşam düzenli olarak eve dönüyorsanız çocuklar bunu zamanla öğrenir ve geri döneceğinizi bir zaman sonra bilirler. Anne-bebek arasındaki güven duygusunun oluşması için bu önemlidir. Evet, anne gidiyordur, ama geri dönecektir.
Bakıcının bebeğin temel ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılayabildiği durumlarda bebek bakıcıya güvenli biçimde bağlanabilir. Doğumdan itibaren ilk üç yıl içerisinde bebek temel ihtiyaçlarının karşılanması gereksinimi duyduğu için bunu karşılayan kişiye bağlanabilir. Bu bir bağımlılık değil, sağlıklı bir bağlanmadır. Bebek, anne uzakta ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdayken içinde bulunduğu dönemin özellikleri dolayısıyla temel ihtiyaçlarını karşılayan kişiye bağlanmaktadır. Bu nedenle önemli olan annenin bu bilinçle hareket etmesi ve davranışlarını bu yönde belirlemesidir.
Bakıcının varlığı ve çocuğun ona olan bağlılığı çocuğun annesine olan ilgi ve sevgisiyle aynı değildir. Aksine çocuğun bakıcıyla uyumlu bir ilişki kurması ve aralarında sağlıklı bir bağ oluşması evden uzakta olduğunda annenin kendisini daha rahat hissetmesine ve işine daha kolay uyum sağlamasına neden olmaktadır. Aynı zamanda, bakıcıyla çocuk arasında kurulan sağlıklı bir ilişki çocuğun da sağlıklı gelişimine katkıda bulunur. Çocuklarıyla yeteri kadar vakit geçiremediği için suçluluk duyan annelerin yapması gereken en önemli şey çocuklarıyla “kaliteli zaman” geçirebilmektir. Çalışan anne-babalar eve geldiklerinde yalnızca çocuklarına ayırdıkları bir zaman diliminin olması çok önemlidir. Bu zaman içerisine mümkünse başka kimsenin ve hiçbir işin dahil edilmemesi, yalnızıca çocukla ilgilenilmesi, birlikte onun sevdiği oyunlar oynanması ya da beraber bazı etkinlikler yapmak anne-çocuk ilişkisinin güçlenmesini sağlamaktadır.
Bu duyguyla başa çıkmak için neler yapabilirim?
- Bebeğin bakıcıya bağlandığını düşünerek bundan endişe edilmesi nedeniyle bakıcının işten çıkartılması çocuğun psikolojik gelişimi açısından son derece olumsuzdur.
- Bakıcıyla olan ilişkiniz profesyonel bir ilişkidir. Böyle olduğunu kabul ettiğinizde bakıcınıza karşı olumlu ya da olumsuz yönde oluşan duygularınızı daha rahat kontrol edebilirsiniz.
- Çocuğunuz başka her kimle ilişki kuruyor olursa olsun sizin çocuğunuzdur! Kurduğu en güçlü bağ sizinle kurduğu özel bağdır.
- Gün içinde çalışan anneler eve döndüklerinde mutlaka sadece çocuklarıyla baş başa olacakları bir zaman dilimleri olmalı ve bu zaman içerisinde bakıcı ya da çocuğa bakan kişi yer almamalıdır.
- Anne-bebek arasındaki güvenli bağlanmanın oluşması için en önemli şeylerden biri baş başa geçirilecek etkili ve kaliteli zamanlardır.
- Anne evde olduğu sürece bebeğin beslenme, uyku, alt değiştirme, vb… temel ihtiyaçlarını kendi karşılaması önemlidir.
- Anne çocuğun gelişim sürecini takip ederek çocuğun dönemsel ihtiyaçlarını kavrayabilirse bakıcıya bağlanmasının nedenlerini de daha iyi anlayabilir.











